Ayakkabı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Ayakkabı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kundura, Pabuç, Başmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Zampara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Keskin, Kadıncıl, Keskin, Zendost, Hovarda, Çapkın

Açık Oturum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Panel, Açık İclas

Kulluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakol

Tırtıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıntı, Girinti

İmgelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek

Kur Kurşuni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koyu Kül Rengi

Faydalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanmak, İstifade Etmek

Rast Gelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rastlamak, Rastlaşmak

Tacilî Yardım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım

Boza Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak

İstişare Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Danışmak

Özdek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlık, Madde, Cisim

Sert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Demir, Dik, Haşin, Hırçın, Katı, Keskin, Kızgın, Pek, Sıkı, Ters, Sarsıcı, Hoşgörüsüz, Gönül Kırıcı

Mazhar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzuya Yetişmek, Ulaşmak

Yıkkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harap

Yoksunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahrumiyet

Düşürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak, Dökmek, Sıyırmak

Koordine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümsel, Eşgüdümlü

Önem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehemmiyet, Hüküm, Yer

Himmet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak

Uyuzlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz

Yel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgar; Romatizma; Bağırsak Gazı

Mumluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan

Yiğit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesaretli, Delikanlı, Atak, Dayı, Efe, Er, Gözü Pek, Kahraman, Mert, Alp

Bilemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keskinleştirmek

Tutamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgit, Delil, Tutunma, Dura, Sebat, Yol, Meslek, Meşrep

Tereddüt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak

Hödük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ürkek, Görgüsüz, Kaba, Anlayışı Kıt

Kani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanmış

Batın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karın, Göbek, Kuşak, Üren, Döl, Nesil, Gömlek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü