Bölmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Bölmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Taksim Etmek, Pay Etmek, Üleştirmek, Bölüştürmek, Parçalamak, Dağıtmak, Ayırmak, Kesmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Beşeriyetçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl

Zaptiye Memuru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zaptiye

Çoksesli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Polifonik

Sehiv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanılgı, Yanlış

Sevme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teveccüh

Kiralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, İcareye Vermek

Cesaretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli

Tutaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutacak

Gerileme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ricat

Zıddiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Tenakuz, Uyuşmazlık, Karşıtlık

Dalaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dövüş, Dalaşma, Gürültülü, Arbede

Aranje kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme

Kotasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer

Örümce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örümcek

Seyyal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akışkan

İdarei Maslahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluruna Bağlama

Asillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asalet

Bidat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyduruk

Tarası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yandaş

Sallakhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha

Bir Örnek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeknesak

Kalabalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham, Kargaşa, Ordu

Yem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olta

Müşfik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevecen

Emtia kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mallar

Yakasız Mintan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kefen

Ezmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yassıltmak, Hırpalamak, Parçalamak, Çiğnemek, Çommak, Dövmek, Harcamak, Kahretmek, Kısmak, Öğütmek, Yenmek

Açgözlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harislik, Heves, İhtiras, Tamahkârlık

Sicilli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabıkalı, Müseccel

Meddah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü