Başağrısı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Başağrısı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sıkıntı

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Havlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak

Mehzur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca

Astronomi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gökbilim, Gök Bilimi

Soytarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Telhek, Şaklaban

Şifa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağalma, Onulma

Süzülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Arıklamak, Zayıflamak

Mimar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örekçi

İplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İp

Dirayetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Zeki

Oysa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halbuki, Meğer, Oysaki

Muntazım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Düzgün

Amblem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirtke, Logo

Can Sıkıntısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım

Çeneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çenebaz

Sevdalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Vurgun

Rehin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutu

Eksi Uç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Negatif Elektrot, Katot

Kaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala

Peşkeş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peşkeş Çekmek

Ferda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erte; Gelecek Zaman, Yarın

Kuraştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurgu

Potansiyel Farkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim

Tekmil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Bütün, Tamamlama, Tüm, Bitmiş, Tümleme, Eksiksiz

Kösele Suratlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz

Ölçümlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uslamlamak, Muhakeme Etmek; Takdir Etmek

Editörlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayımcılık

Emretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak

Porte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Önem

Soy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Çeşit, Damar, Ev, Evlat, Irk, Kan, Köken, Ocak, Sülale, Tür, İrs

Büyütmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Mübalağa Etmek, Bakmak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü