Belirli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Belirli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Muayyen, Belli, Makul

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Işıldayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlak

Sülâle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy Sop, Aile, Ev, Hanedan, Soy, Tohum, Ocak

Doğaüstü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiatüstü

İhtimal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belki, Olasılık, Şans, Belki, Ola Ki

İstisnasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksız

Otonomi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik, Muhtariyet

Çıfıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz

İçermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havi Olmak, İhtiva Etmek

Mundar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Murdar, Kirli, Pis

Mesel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü

Dokunma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temas

İcra Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vermek, Yapmak

Atıştırmalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerez

Zımnında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçin

Sarılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek, Girişmek, Kucaklamak, Yapışmak, Dolamak, Ele Almak

Mukabele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık

Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli

Legal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni, Yasal, Meşru

Aşkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçkin, Üstün, Çok, Fazla

Koşul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şart

Kolera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veba

Başhekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baştabip, Sertabip, Başsagan

Beklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Eğlenmek, Gözlemek, Ummak, Aramak, Durmak, Gözetmek, İstemek, Korumak

Sıvındırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temyi Etmek

Mükâfat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Prim, İkramiye

Övünme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurur, İftihar, Kıvanç, Övünç

Fors kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygınlık

Çip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yonga

Hikmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgelik, Felsefe

Muayyen Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü