Belletmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Belletmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Öğretmek, Ezberletmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Özel Olarak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Hususen

Mücevher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir, Cevher, Süs Eşyası

Kâşif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulgucu, Bulan, Bulucu, Keşfeden, Açınlayıcı

Kıtlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Isırmak

Mülayim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uysal, Yumuşak, Huylu, Yumuşak, Ilımlı, Uygun

Hassas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Duyarlı, Duygulu, Duygun, İçli

Telefon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Çınka

Mecmua kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dergi

Uyrukluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet

Sarkaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kevgir, Rakkas, Pandül

Hilekâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz

Müstemleke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürge, Tekel

Seyretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Eğlenmek, Görmek, İzlemek

Hâlâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Henüz, Şimdiye Kadar, Şimdiye Dek, Henüz

Korkulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Kritik, Netameli, Tehlikeli, Vahim

Tezvir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu

Sabırsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayançsız, Çıdamsız, İvecen, Aceleci

Çıvgın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filiz

Belge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vesika, Delil, Doküman, Senet

Alıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak

Mecelle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kitap

Domates kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızanak

Kayıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Geri Dönmek, Nükul Etmek, Rücu Etmek

Kurucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müessis

Razı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Bulan, Benimseyen, İsteyen, Onaşmış, Onaşık

Müteessir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkilenmiş, Üzülmüş, Üzüntülü, Etkilenen, Yerinmiş, Acımış

Müjgân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirpik

Sedimatoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tortulbilim

Dublör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer

Çeper kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çit, Zar, Cidar

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü