Bir Örnek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Bir Örnek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yeknesak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Söz Misali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi

Yumuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tombul

Münasip Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uymak, Yakışmak

Enerjik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Erkel, Acar, Aktif

Aykırı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Karşıt, Münasebetsiz, Uymayan, Çapraz, Huysuz, Marjinal, Çap, Muhalif, Tersine, Zıddına

Öze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hassa, Özgü

Ağlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak

Sıkı Denetim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sansür

Koşul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şart

Yeksan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Düz, Eşit

Salavat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salat

Uyak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye

Madem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mademki

Malûl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sökel, Engelli, Sakat, Şikest

Küçük Abdest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdrar

Yeni Ay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hilal

Görülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rastlanmak, Seçilmek

Çıvgın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filiz

İdare Eden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakim

Kapela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şapka

Sefer Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezmek

Tasrif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekimleme, Çekim

Karanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Karışık, Sıkıntı, Üzüntü, Zifiri, Zulmet

Gayretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Azimli, Çabalı

Kefere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman Olmayanlar, Kafirler

Haşat Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yorulmak

Muhasebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saymanlık

Farımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, İhtiyarlamak, Kocamak, Usanmak, Vazgeçmek, Yaşlanmak, Yıpranmak, Yorulmak

Alın Yazısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Mukadderat, Yazgı, Kader, Baht, Talih

Sagan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Hekim, Tabip

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü