Bir Nebzecik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Bir Nebzecik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Küçücük

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Naip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vekil

Talebelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrencilik

Uzatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Dayamak, Germek, Göndermek, Oyalamak, Uzatmak, Vermek, Temdit Etmek

İlişik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlılık, Ek, İlgi, İlişki, Münasebet, Merbut, Eklenmiş, Bağlanmış

Vehleten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın

Isı Ölçer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalorimetre

Telefon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Çınka

Esenleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Selam

İncik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baldır, Kırgın

Derk Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Algılamak, Anlamak, Kavramak

Çekelez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sincap

Alt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek

Sürpriz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklenmedik, Şaşırtı

Gündüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gün

Tepkisiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pasif

Haslet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Huy, Tabiat

Varolma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet

Başsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reissiz, Amirsiz, Öndersiz, Lidersiz, Şefsiz

Muhasara Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak

İmece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik

Birtakımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bazısı, Kimi, Kimisi

Büyükayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dübbüekber

Tazelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepmek

Part Time kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarımgün

Rehavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşukluk, Gevşeklik, Ağırlık, Tembellik

Mamafih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bununla Beraber

Kurumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak, Cılızlaşmak, Sertleşmek

Süslenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süslü, Bezenmiş

Frengi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenirce, Sifilis

Yetik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişmiş

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü