Birinci kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Birinci kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İlk, En İyi, En Önemli, Öncü

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Duraksama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt

Dışarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşra

Hiç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek

Özendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşvik Etmek, Kulağına Koymak, Kızıştırmak, Teşvik

Ayaklanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Kalkışma, Başkaldırı

Dayanabilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı

Tay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eş, Eşit

İlerlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kalkınmak, Yürümek

Mesai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalışma, Emek, İş

Facia kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Fecaat, Acıklı Olay, Bela; Trajedi, Drama, Ağlatı, Çok Acıklı Tiyatro Oyunu

Artist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı, Sanatkar

Teneffüs Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak

Çıtı Pıtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Minyon, Sevimli

Altüst Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkmak

Üleştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylaştırmak, Bölüştürmek

Tim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takım

Nevmit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz

Cihet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yan, Yön

Nefes Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Solumak

Anlamdaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı, Müteradif, Sinonim

Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza

Telin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek

Telaşsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı

Kutur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çap; Köşegen

Topluluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Cemaat, Cemiyet, Ehil, Sosyete, Toplum, Zümre

Ekstra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nitelikli, Olağandışı, İyi, Vasıflı, En İyi, Fazladan

Kotarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Bitirmek, Boşaltmak, Hazırlamak

Zerzevat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güveri, Sebze, Yeşillik

Hırsızlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çırpmak

Merhale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Konak, Menzil, Safha, Evre

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü