Burağan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Burağan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hortum

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Stok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığım, Yığılım, Yığımlık, İstif Edilmiş

Badalak Vurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Çelmelemek

Ana Kara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıta

Komisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye

Bahri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denize Ait, Denizel, Denizsel

Mikser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırpıcı

Servis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hizmet

Sargın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Yürekten

Hapsetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Kapamak, Sınırlamak, Tutuklamak

Kararsız Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak

Yakasız Gömlek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kefen

İlga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lağvetmek

Özdevim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otomatizm

İkirciklenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşkillenmek, Kuşkulanmak

Gülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hindi

Unsur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv

Gayrimemnun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın, Kızgın, Küskün

Değişken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oynak, Kararsız, Değişici, Mütehavvil

Dumanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sisli, Bulanık, Puslu, Sarhoş

Sistem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizge, Düzen, Ayar, Yöntem, Dizim, Cümle, Tertibat, Yol, Takım, Öğreti

Çoktan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Uzun Zamandır

Uğraşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Didişmek, Savaşmak

Mezra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekenek

Konu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Husus, İş, Laf, Mevzu, Sayfa, Sermaye

Ağırbaşlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinlik, Dinginlik, Ciddilik, Temkin, Vakar

Tan Yeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk

Naçiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz

Tehevvür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köpürmek, Öfkelenmek

Ergen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr

Semt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü