Burjuva kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Burjuva kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kentsoylu

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Ferdiyetçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bireyci

Görüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek

Balistik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atış Bilimi

Fazlaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çokça

Aşındırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemirmek, Yemek

Ezgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin

Tutarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rabıta, Uygunluk

Süslemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezemek

Yavru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çocuk, Evlat, Döl, Küçük

Duraç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaide

Haksever kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrucu

Kanaatkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok

Adalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türe, Doğruluk, Hak

İcare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kira

Koşum Takımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşum

Tevil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek

Engel Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Çelmek, Göğüslemek, Menetmek, Önlemek

Tapu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgit

Buhari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şömine

Tafsilatlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntılı

Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak

Savruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Dikkatsiz, Düzensiz

Çör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık; Şeytan; Diken

Sapıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delileşmek, Saçmalamak

Görgülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Efendi

Elan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha

Kazalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli

Lektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okutman

Şiddet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik, Yeğinlik, Hız, Hüküm, Kuvvet

Vakfe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duruş

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü