Cırcır kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Cırcır kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Fermuar

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Çalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak

Dezavantaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Zarar Verme Durumu

Buzdağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aysberg

Bidar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık

Evlendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak

Huzursuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Gergin, Karmakarışık, Rahatsız, Tedirgin

Beyazlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağartmak, Temizlemek

Lağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay

Çap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Bozuk, Dolaşık, Eğri, Ölçek, Kutur, Ölçü, Değer

Esme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürperti

Tren Yolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu

Kültürel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medeni

Rejisörlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmenlik

Etüt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek

Davet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak

Muhabbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi, Yarenlik, Söyleşi, Dostça Konuşma

Buruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Diş Kamaştırıcı, Tosun, Fazla Kekre, Tadı Kekre Olan

Taharet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temizlenme, Temizlik

Başsağlığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taziye

Yıkık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Tufeyli, Viran, Ören

Erteleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tecil, Tehir, Talik

Yetimhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirme Yurdu

Koloniyalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik

Set kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Grup, Kaş, Seki, Takım, Bağla, Sedir, Çıkıntı, Bölüm

Harabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı

Bilge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Olgun, Hakim

Başkanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Riyaset

Tekâmül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişim, Olgunlaşma, Evrim, Olgunluk

Karavaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kul, Cariye, Halayık

Hemencek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü