Casusluk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Casusluk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çaşıtlık

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Çakılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabit

Hürriyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgürlük, Azatlık, Erkinlik

Defo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Kusur, Özür

Kitapsaray kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane

Bozuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz

Hovarda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Çapkın, Savurgan

Laso kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kement

Prova kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Sınama, Yoklama, Pruva

Verese kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mirasçılar, Kalıtçılar

Sıkınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak

Mırlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak

Muta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veri

Yüz Akı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namus

Cefa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Sıkıntı, Azap, Eza, Zulüm, Üzgü, Eza

Mahal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevki, Mevzi, Yer, Yöre

Mütekait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emekli

Et Kafalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi, Kaba

Ilıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ilıklaştırmak, Ilıtmak

Samimiyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtenliksiz

Görkem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Debdebe, Gösteriş, İhtişam, Şaşaa, Şatafat, Tantana, Haşmet

Hurdalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak

Tıkız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun

Yoğunlaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teksif

Fıkıh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku

Varidat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Gelirler

Tosun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruk

İntizar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek

Davetkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden

Mütemadi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli

Stabil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Düz, Kararlı, Oturmuş, Sağlam

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü