Cazibe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Cazibe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çekim, Hava, Alım, Alımlılık, Çekicilik, Albeni

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doymuş, Koyu, Gür Ses

Rozbif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilet

Şimşek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı

İtikat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İman, İnanma, İnan

Yürümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Değişmek, Geçmek, Gezmek, Gitmek, Hareket Etmek, Hücum Etmek, İlerlemek, İşlemek, Kaplamak, Ölmek, Saldırmak

Kalıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Harabe, İşaret, İz, Tortu, Bakiye, Yıkıntı, Enkaz

Zorlayış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cebir

İhtilaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık, Anlaşmazlık, Ayrılık, Aykırılık

Cevap Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanıtlamak

İdadi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lise

Biçimsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeklî

Ağılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zehirlemek

Gönül Avcısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın

Kariyer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meslek; Uzmanlık Alanı

Bütün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Cemi, Cümle, Kamu, Kül, Mecmu, Olanca, Tam, Tamam, Tüm, Yekpare

Hükümran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egemen

Erkincilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç

Zedelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurma

Mükâfat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Prim, İkramiye

Ötmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak

Olmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ham

Piyasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortalık, Pazar, Çarşı Fiyatı

Umacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öcü

Bilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek, Anlamak, Çakmak, Hatırlamak, İnanmak, Paykamak, Sanmak, Saymak, Tanımak

Baş Göz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirmek, Birleştirmek

Sağlamlaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Perçinlemek

Olsa Olsa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet

İşleyim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanayi

Sırtüstü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arkaüstü

Arızalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Dalgalı, Engebeli

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü