Cefengiyat Söylemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Cefengiyat Söylemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Zırvalamak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sahipli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyeli

İnfaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yürütme, Yerine Getirme, Uygulama

Yıprak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski

Otorizasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetkilendirme

Boyunbağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kravat, Kolye

Kötülemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kesmek, Pislemek, Yamanlamak

Kukla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelin

Adaptör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlaç

Nohut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezelye

Trajik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feci

Çöküş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnhitat; Yıkılma

Taltif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Okşama, Gönül Hoş Etme, Ödüllendirme

Pozitivizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olguculuk

Tehir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek

Ödünleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödün

Yarma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dövme, İrmik

Kibrit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kav, Alışkan, Kükürt

Palamarcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yomacı

Deneme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübe, Test, Deneyim, Sınama

Stres kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerginlik

Aksu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akbasma, Katarakt

Neci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ne İş Yapar?

Portör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıyıcı

Ortadan Kaldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bertaraf Etmek

Rasyonalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usçu

İstinkâf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak

Epizot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluntu, Olut, Dilim, İkinci Derecede Olay

Atmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırlatmak, Yollamak, Ertelemek, Örtmek, Koymak, Çatlamak, Yırtılmak, Götürmek, Söylemek, Alışmak, Çalmak, Çarpmak, Çekmek, Çıkarmak, Göndermek, Kovmak, Solmak, Uzatmak

Gram kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağram

Merkez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Orta, Tarz, Biçim, Özek, İçre, Ortalık, Göbek, Mihrak, Odak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü