Değiştirme kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Değiştirme kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tahrif, Tahrifat, Tebdil

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Dâhilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten

Yeygi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yem

Neden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Münasebet, Ne, Ne İçin, Niçin, Niye, Sebep

Ümran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırlık

Takviye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Desteklemek

İlistir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süzgeç

Yaratık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahluk, Canlı

Kır Sakız Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırnaşmak

Çelişki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz, Tezat, Zıddiyet

Yırtılmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yırtık

Mutabık Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak

Ihlamur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cöke

Avutma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teselli

İfrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı

Yel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgar; Romatizma; Bağırsak Gazı

Değgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ait, İlişkin, Dair, İlgisi Olan, Mütaallik

Yanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanma, Şikayet, İlenme, Beddua; Tekrar

Tevellüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğum

Murdarilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Omurilik

Lektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okutman

Kısırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akamet

İçtinap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Kaçınmak, Sakınmak

Teşkil Edilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak

Bile Bile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasten

Üzülmüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Üzgün

Kapalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır

Örtük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Örtülü

Polis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı

İnsicamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutarlı

Sarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü