Demlendirmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Demlendirmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Demlemek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saka

Despot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Müstebit, Tiran

Balaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İri, Büyük; Şişman, Gürbüz, Nazik

Müstakbel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelecekteki

Öge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dahi; İlke, Unsur, Eleman

Düldül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı At

Çırağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mum, Kandil, Lamba

Konkur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarış, Yarışma

Şamatacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültücü, Patırtıcı

Akıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akım, Cereyan, Akma, Akış, Eğiklik, Meyil, Sızıntı

Deklare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme

Yılgın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun

Hamule kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük

Konumluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevzi

Ehliyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz

Örgütlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak

Ebr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulut

Hatar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Risk

Yakışık Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Olmak, Uygun Düşmek

Tescil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazma, Kütüğe Geçirme

Candan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlikli, İçten, Samimi, Yürekten, Gönülden

Solmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Ölmek, Pörsümek

Rahatsızlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalanmak

Rafine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış, İncelmiş, Duygulu, Hassas, İnce, Nazik, Seçkin, Saflaştırılmış

Kabarık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engebe, Şiş

İştial Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Parlamak

Farsça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemce

Minimum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asgari, En Az, Azra, En Aşağı

Sandalye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun

Şırakkadak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü