Dikdörtgen kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Dikdörtgen kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Düzbucak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Serlevha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlık

Har kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın, Sıcak, Yakıcı

Aba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstlük, Palto, Abla, Anne

Hâkim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Egemen, İdare Eden, Söz Geçiren

Despotluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstibdat

Funda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalılık, Süpürge Otu

Oyunbozan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı

Hileci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz, Hilekâr, Madrabaz, Oyunbaz, Oyuncu, Soytarı

Mahpus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hapsedilmiş, Tutuklu, Hapis, Hapishane

Oturuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak

Mevize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt, Vaaz

Yanılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Galat, Hata

Sömürme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstismar

Denetçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Murakıp, Kontrolör, Müfettiş

Vurdumduymazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayışsızlık, Aldırışsızlık

Mezarcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömütçü, Sinci

Ölümsek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölümcül

Böğürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğürmek

Tarazlaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengelemek

Çelebi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efendi, Terbiyeli, Centilmen

Anma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yâd

Kuartet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dörtlü

Kiliz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saz

Mevlüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğum

Sandalye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun

Usanç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıkkınlık, Sıkıntı, Üzüntü, Bıkma

Avane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı, Yardımcı, Kafadarlar, Yardakçılar

kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz

Bozulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arızalanmak, Ekşimek, İçerlemek, Kulumak, Sınmak, Yozlaşmak

Sadakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Doğruluk, İçten Bağlılık

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü