Diremek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Diremek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dayamak, Direnmek, Durdurmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Bölmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksim Etmek, Pay Etmek, Üleştirmek, Bölüştürmek, Parçalamak, Dağıtmak, Ayırmak, Kesmek

Panzehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağıkıran, Antidot, Tiryak

Sık Sık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az Aralıkla, Sık Olarak, Sıkça, Tez Tez

Ötmüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazi

Güçlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorluk, Engel, Meşakkat, Müşkül, Müşkülat, Pürüz, Sarp, Zahmet, Zor

Mürüvvet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç, Yiğitlik, Cömertlik

Vefat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm

Bağımsız Milletvekili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız

Usanç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıkkınlık, Sıkıntı, Üzüntü, Bıkma

Abdug kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atlama, Ayran

Yayımlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak

Çarpınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak

Kırıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsızlık

Parçalanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık

Tutar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miktarı Baliğ, Meblağ Tutarak

Tazeleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, Gençleşmek

İhata Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çevirmek, Havi Olmak, Kapsamak, Kavramak, Kuşatmak, Sarmak

Karısı Köylü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılıbık

Yakalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak

Öbür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Özge

Öğürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böğürmek

Hamı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topyekûn, Tüm

Bağışıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muafiyet

Gezinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koridor, Seyran, Sofa

Ahenksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyumsuz

Kırık Dökük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Değersiz, Eski

Bölücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münafık, Fesatçı

Şehirli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kentli

Feveran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırma, Kaynama; Birdenbire Öfkelenme, Köpürme, Parlama

Vatanperver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yurtsever

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü