Editör kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Editör kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Basıcı, Yayımcı, Naşir

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kokuşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tefessüh

Birlikte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraber, Beraberce, Birge, Bir arada, Hep beraber, Yanında, Beraberinde, Bile, Müşterek, Ortaklaşa

Eğilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyletmek, Yamulmak, Yatmak

Yadırgatıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf

Suçlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtham, Töhmet

Hâl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan

Embriyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dölüt, Oğulcuk

Etüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırma, İnceleme, Mütalaa, Müzakere, Ek Çalışma, Ek Ders

Mukayyet Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak

Yükselmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çıkmak, Çoğalmak, Fiyat, Parıldamak, Sivrilmek, Yücelmek

Nene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anne, Babaanne, Büyükanne, Nine

Emanet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Can, Mevduat, Ruh, İnam, Vedia

Nispi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oransal, Göreceli, İzafi

Füzyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme

Duyma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sema

Mahşer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa

Harbi Deste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müfreze

Zeki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeyrek, Akıllı, Uslu, Anlaklı

Ekenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezra

Akamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısırlık, Sonuçsuzluk, Başarısızlık

Müfredat Programı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı

Şaşırtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Şaşmak

Alemdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayraktar, Sancaktar, Önder

Sağın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Sahih

Keşikçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi

Ölü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş

Kindik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göbek

Mebde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Başlangıç, İlke, Kaynak, Kök

Adak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nezir

Arlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak, Utanç Duymak, Mahcup olmak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü