Emektar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Emektar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Eski

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Şalban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tomruk

Bulak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pınar, Kaynak

Udi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utçu

Nişane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah, Hedef, Eser, İz, Belirti

Yaklaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak

Çayırkuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarla Kuşu

Ansambl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk

Ferdası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi

Saldırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Tecavüzkâr

Yaşamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek

Galeyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Coşma, Kaynama, Coşkunluk

Tanıtmalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarife

Pekiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek

Öfke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Sinir, Kızgınlık

Dışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cüruf

Acele Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Sabırsızlık Göstermek, Telaş Etmek, Sabırsızlanmak, İvmek, Aşıkmak, Telesmek

Tütsülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulanık, Karışık

Büyüklük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrilik, Kocamanlık, Çap, Devlet, Heybet, İhtişam, Oran

Görev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, İşlev, Resmî İş, Misyon, Fonksiyon

Tenakuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Zıddiyet, Çelişme

Yüklenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Üstlenmek, Yıkılmak, Zorlamak

Şeker Renk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pek Yolunda Olmayan, Soğuk Bir Hava Esen (Ahbaplık İlgisi)

Tüymek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçmak, Yayınmak

Taptaze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıcır Gıcır

Et kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ten

Sebil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Hayır

Avarız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engebe

Rağbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İlgi, İstek, İtibar, Beğeni, Beğenme

Hınzır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Domuz, Gaddar, Haylaz, Yaramaz

Acımasızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zulüm

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü