Endikatör kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Endikatör kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gösterge

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Komisyoncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arapaycı, Aracı, Simsar

Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza

Ambulans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran

Dokuma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum, Tekstil, Yapı, Mensucat

Masun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış

Senkronik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlı

Bereketlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak

İçtimai Fikir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efkârıumumiye

Yüküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet

Piştov kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabanca

Eşanlamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamdaş, Sinonim, Eş Anlamlı Doğrusu Eş Anlamlı şeklinde yazılır.

Anten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyarga, Sırgavıl

Pasaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Parça

Fistül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akarca

Usanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezmek, Bıkmak, Kanıksamak, Yılmak

Teadi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağılık

Külliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk

Gelincik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lale

Geçerli Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak

Nene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anne, Babaanne, Büyükanne, Nine

Peyda Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak

Smaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küt

Okumamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil

Acılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylamak, Sançmak, Zehirlemek

Ateş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Od, Nar, Acı, Coşkunluk, Hınç, Hırs, Öfke, Tehlike

Müjdeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muştulu

Ehliyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Yeterli

Tekstil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokuma, Dokumacılık

Malaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manda

Zamansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakitsiz

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü