Ezcümle kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Ezcümle kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

İlhan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, İmparator

Dost kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Yâren, Gönüldaş, Yoldaş, Zamazingo, Bacanak, Sevgili, Yâr, İçten Seven, Oynaş

Tahta Biti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu

Adem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Ölüm, Hiçlik

Uğraştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşgal

Serencam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet

Sekreter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazman

Kalpak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Külah, Papak

Muhip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seven, Dost

Karabat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Penguen

Tercümanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmenlik, Tilmenlik

Çimme Tumanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mayo

Hayat Arkadaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı

Yumuşamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vıcık Vıcık

Adilane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adaletçe, Hakça, İnsaflıca

Taraflı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlı

Fasih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık

Tüketmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmek, Harcamak, Kurtarmak, Sarf Etmek, Süpürmek, Temizlemek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek, Yoğaltmak

Türban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başörtü

Tamahkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Hırslı

Kantitatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Niceleyici

Anlaşmazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Aykırılık, Geçimsizlik, Birleşmezlik, Uyuşmazlık

Risk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Riziko, Çekince, Hatar, Tehlike

Dilimlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilmek

Fahrî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onursal, Gönüllü, Karşılıksız

Aksamayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dakik

Şifahi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Sözel, Ağızdan

Personel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, Çalışman, Kişi

Gözlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek

Ergonomik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel, İşbilimsel, Elverişli, Kullanışlı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü