Fırtık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Fırtık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sümük

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Edat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgeç

Şehbender kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konsolos, Elçi

Kanunuesasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa

Çağırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Nida

Sudager kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı

Esindirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlham Etmek

Asgari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı En Az, En Aşağı, En Düşük, En Azından, Minimum, Azra

Fecaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Facia, Musibet

Masun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış

Çareli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umarlı

Sıkı Fıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teklifsiz

Seçki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güldeste, Antoloji

Kalmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kala

Kararlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Azimli, Ölçülü

Fil Dişi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fil Sümüğü

Viran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Harap, Berbat

Vukuat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular

Kudurgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azgın

Uyum Sağlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adapte Olmak

Defnetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek

Ekşimsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruk

Dengelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarazlaştırmak

Tıkız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun

Kurtarıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halaskâr, Kurtaran

Sur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Duvar, Hasar, Talih, Uğur, Şans, Kale Duvarı

Düşük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az, Uşak Saldırma

Çoğalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Kaynamak, Türemek, Üremek, Yükselmek

Tedenni Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gerilemek

Beste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Hava, Melodi

Meri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçerli

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü