Fundamentalist kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Fundamentalist kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Köktendinci

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Teşkilatsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgütsüz

Okul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mektep, Meslek

Kendi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Özü, Zat

Akut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İleri

Savuşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek, Geçiştirmek, Savmak, Atlatmak

Safderun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saf

Titremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Zangırdamak

Nadinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haşarı, Haylaz

Alıkoymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak

Papatya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çobanyastığı

Sapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Kıvırmak

Hamakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık

Temaşacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyirci

Reel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçel, Gerçek

Sağlanılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek

Biteviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Sürekli, Yeknesak, Boyuna, Aynı Biçimde

Başkaldırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asi

Uğur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şans, İyilik Kaynağı, Meymenet, Kadem, Amaç, Gaye, Hedef, Sur, Talih, Yol, Erek; Jüpiter, Müşteri

Yatısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nehari

Kotur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz

Sözcük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Lügat, Söz

Şilep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük Gemisi

Iralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakterize Etmek

Tecrübesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneyimsiz, Toy

Çarkıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Eski, Sakat

Üzüntülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı

Hissedar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paydaş, Ortak, Paycı

Kelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski Ayakkabı

Azgınlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalalet

Derrake kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü