Görümce kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Görümce kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Baldız

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Beledi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik

Yavaş Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavaşlamak

Tımarhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delihane

Ayrım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma İşi, Fark, Sekans, Kıvrım, Tefrik, Başkalık, Alt Bölüm, Ayrılma Noktası

İtaatkârlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teslimiyet

Büsbütün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, İyiden İyiye, Sırf, Temelli, Hiç Eksiksiz Olarak, İyice

Hayalperest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşsever, Düşlemci

Hoşaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Komposto, Şerbet

İman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İnan

Ala Bula kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alaca

Düzey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seviye

Bibliyografya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça

Ayıbalığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fok Doğrusu Ayı Balığı şeklinde yazılır.

Yüzyıllık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asırlık

Haricî İşler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Hariciye

Kurgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Höyük

Sünk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemik

Kumla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geniş Kumsal, Plaj

Siyasetçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyasi

Dalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cummak, Uyuklamak, Uyumak

Cerahatlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrinlenmek

Şiniklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçmek

Düzenli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde

Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe

Prezantabl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli

Kağnı Arabası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kağnı

Bes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Ya, Yeter

Sütun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolon, Dergi, Direk, Duraç, Destek

Çekişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga Etmek, Tartışmak, Bozuşmak, Mücadele Etmek, Yarışmak, Değişmek

Hır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dalaş

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü