Görme Engelli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Görme Engelli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Âmâ, Kör

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Yola Gitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak

İskelet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Kuru, Kemik Çatısı, Teşrih

Sudan Ucuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedava

Devrimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnkılapçı, İhtilalci

Bahçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bostan

Üzünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü

Senkron kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşan, Eşzaman, Eşleme

Töre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Gelenek, Ahlak

Deminden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demin

Tırtıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak

Sühunet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklık

Engin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Vasi; Açık Deniz

İdari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetimsel, İnzibati

Bellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Marka, Ayraç

İmar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abadanlık, Abatlık, Bayındır, Bayındırlık

Feshetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtmak, Kapatmak, Kaldırmak, Bozmak, Lağvetmek

Ödün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taviz, Ödünleme, İvaz, Tavizat

Cemiyyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurum

Hasta Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalanmak

Nobran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nadan, Kaba, Sert, Gönül Kırıcı

Zekâlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeki

Sedimatolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tortulbilimci

Sürücü Belgesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet

Çokluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Çoğul, Çoğunluk, Deniz, Ekseriyet, Galebe, Kesafet, Yağmur, Çok Kez, Çoğun, Ekseriya

İfildemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürpermek

Özgülemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasretmek, Vermek

Pres kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırıcı, Mengene, Baskı, Cendere

Müteradif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamdaş, Sinonim, Eş Anlamlı

İp Ucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kelepin Ucu

Norma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kota

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü