Göymek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Göymek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yakmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Yetke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Velayet, Otorite, Sulta

Podyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekçe Yer, Seki

Realite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Gerçeklik

Erkek Berberi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berber

Fason kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesim

Söküotu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tavşancılotu

Değişiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tadil

Pürüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Kusur, Güçlük, Kabarcık, Çıkıntı, Gedik

Yasak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak

Savaşçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muharip, Cengâver

Zehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağu, Ağı, Sem, Acı, Keder, Ot, Sıkıntı, Zıkkım

Bıdık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Tıknaz

Burhan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt; Belgit

Ören kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harabe, Virane, Harabelik, Kalıntı

Vize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Resmi İzin; Ara Sınav

Antoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçki

Kepenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pervane

Çözülme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hal

Danaburnu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kök Kurdu; Aslanağzı Çiçeği

Hal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pazaryeri

Üzüntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Dert, Elem, Ezgi, Gaile, Gam, Karanlık, Kaygı, Keder, Kor, Tasa, Teessür, Usanç, Yara, Yeis, Dem

Delifişek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delişmen Ve Atak, Hoppa

Derkenar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kenar Yazısı

İsyankar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asi

Tuzak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Ağ, Al, Komplo, Tele, Düzen

Üretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturmak, Yaratmak, Meydana Getirmek, Öndürmek, Çıkarmak, Yapmak

Dilşat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Bahtiyar

Yüklenici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteahhit, Üstenci

Mahvolma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı

Denizanası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medüz

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü