Gözenek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Gözenek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Pencere, Mesame, Ajur

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Uyruklu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyruktan Olan

Bronz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tunç

Söylence kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efsane, Mit

Model kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Biçim, Örnek, Sistem, Şekil

Boylamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Düşmek, Yükselmek

Dokümantasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgeleme

Bulaşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis, Etki, İz, Karışık, Kirli, Yapışkan

Lağvedilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak; Geçersiz Kılınmak, Feshedilmek

Likidasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye

Sıvamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Okşamak, Sıvalamak, Sıvazlamak

Caize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş, Armağan, Azık

Ferahlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serinlemek

Klasman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Tasnif, Bölük, Bölümleme, Sınıflama

Kornea kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saydam Tabaka

Pepeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pepe

Abaküs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Boncuğu, Çörkü, Mihsap

Beceriklilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ustalık, Hünerlilik, Maharetlilik

Birikmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yığılmak, Yığışmak, Toplanmak

Bibliyografya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça

Oylum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hacim

Marangoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dülger

Tazallüm Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak

İlgisiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsız, Yabancı, Aldırışsız, Vurdum Duymaz, Alakasız, Bigâne, Dargın, Lakayıt, Soğuk

Marazlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak

Sebze Nevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pırasa

Hastalıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılıklı, Çürük, Marazi, Yarım, İğcil, Mariz

Lağvolmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak

Rambursman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme, Geri Ödeme

Bulunan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcut

Bozdurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Hurdalamak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü