Güdüm kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Güdüm kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sevk, İdare

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Üzülme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teessür

Lazıme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe

Dağarcık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bellek

Savurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaymak, Saçmak, Sallamak, İsraf Etmek, Dağıtmak, Söylemek, Fırlatmak, Dökmek, Boşuna Harcamak

Camız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manda, Su Sığırı, Kömüş

Haşarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaramaz, Nadinç, Ele Avuca Sığmaz, Huysuz, Azgın

Anne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Ana, Kocakarı, Nene, Valide

Klostrofobi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı Yer Ürküsü

Evlat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru

Adamakıllı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Bir Güzel, Güzelce, Enikonu, Gayet, Kıyasıya, Güzel, Pir

kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz

Yönerge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talimat, Direktif

Hatırat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anılar

Uydurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak

Münazara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Aytışma

Defo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Kusur, Özür

Tarifli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlı

Uylaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uzlaşmak

Nüans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Fark

Muamele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Davranış, İşlem, Yol, Yöntem, İz

Tasni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suni, Uydurma, Yapma

Müteakip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl, Ardı Sıra, Arkadan Gelen, Ardı Sıra Gelen

Rücu Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtmak

Hacet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum

Sütun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolon, Dergi, Direk, Duraç, Destek

Çekinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak, Kaçınmak, Korku, Saygı, Utanmak, Ürkmek, Cesareti Olmamak, Kendine Çekmek

İhracatçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dış satımcılık

Tembih Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Uyarmak

Yoğrulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yamulmak

Danaburnu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kök Kurdu; Aslanağzı Çiçeği

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü