Gayretli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Gayretli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çalışkan, Azimli, Çabalı

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kıyam Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, Başkaldırmak

Tıraş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak

Asabileşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızma

Ekinci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Rençper

Sabitlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tespit Etmek

Muhalefet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Yanazlık

Görev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, İşlev, Resmî İş, Misyon, Fonksiyon

Seccade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namazlık

Asabileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Sinirlenmek

Hikâyecik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra

Tenezzül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek

Hayme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asmalık

Haşyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korku

Olcay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Talih, İkbal

Sohbet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak

Çor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası

Hile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Al, Dek, Dolap, Dolma, Dümen, Düzen, Entrika, Fesat, Fırıldak, Foya, Kapan, Külah, Mekir, Nakış, Olta, Oyun, Şaibe, Tertip, Desise, Aldaç

Yıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Tahrip Etmek, Yük İndirmek, Suçlamak

Barı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çit

Bibliyografya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça

Muntazır Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek

Hamiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Not, Ek Cümle, Eklenti

Büyüklenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burun, Gurur, Kasıntı, Kibir, Kurum, Tavır, Tekebbür

İşlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak, Etkilemek, Geçmek, Gitmek, Nakışlamak, Yürümek

Defans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savunma

Hizmetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstahdem

Kol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Branş, Dal, Destek, Dizi, Düzen, Grup, Kanat, Karakol, Kısım, Şube, Tutacak

Tabankeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekecek

Teklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lira, Tekil

Misal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Emsal, Numune, Benzer, Eş

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü