Genç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Genç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Çatık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Asabi, Sinirli, Öfkeli

Münekkit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Tenkitçi

Takdim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunma, Sunuş, Tanıtma, Öneltme, Önceleme

Bakıncak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah

Çıngırdak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıngırak

Göre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı

Yaklaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak

Hücum Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Çatmak, Saldırmak, Sarmak, Yürümek

Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak

Endişesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygısız

Evren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cihan, Kâinat, Zaman, Ulu, Felek

Sarsalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak

Aday kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namzet

Malzeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Materyal

Tahakküm Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hükmetmek

Provokasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtma

Uçmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçuk

Kontratak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Akın, Karşı Saldırı

Fetha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstün

Dosdoğru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dimdik, Doğru

Alçıtaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jips

İlk Olarak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evvela, Evvelce

Vecize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş

Mesut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Ongun, Saadetli, Berhudar, Bahtiyar

Beddua kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Lanet, İlenç

Bulaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek, Sürülmek, Sirayet, Çatmak, Çıkmak, Girmek, Sataşmak, Sirayet Etmek, Sıvışmak

Orası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ora

Yeleken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havadar

Deney kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe

Takma Ad kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahlas

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü