İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Plato kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzlük, Yayla
Telafi Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak
Bilye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kürecik, Misket
İltizam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesenek
Uzunluk Dairesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
Lünet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
Karakutu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırdaş
Derbent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Dar Geçit
Noksan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Eksiklik, Kusur, Natamam, Yarım
Uhde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenme, Görev, Sorumluluk
Tecennün Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
Mazhar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzuya Yetişmek, Ulaşmak
Tekke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dergâh, Hapishane
Savunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müdafaa Etmek, Korunmak
Gücenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
Uğruna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçin
Yazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ova, Düz Yer, Ova, Kır, Alfabe, Yazma İşi, Makale, Yazgı, Hat, Mektup, Kader
Aparmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek, Çekip Götürmek, Çalmak
Nanıaziz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek
Sasıma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tefessüh
Eski kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Emektar, Ezelî, Külüstür, Paçavra, Sabık, Deneyimli, Tecrübesi Olan
Halen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Şimdi Bile, Şimdi, Şimdice, Hâlâ, Şimdilik, Şu Anda, Bugünkü Günde
Seğrimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seğirmek
Dolanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçim
Davetkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
Fesat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Arabozucu, Karışıklık, Hile, Kargaşalık, Kundak, Bozut
Sıngın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkmuş, Sinmiş, Çekingen, Ürkek, Üzgün, Kırık Dökük, Dağınık, Perişan
Ergin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
Sürdürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak, Olmak
Dayak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destek, Dövme, Kötek, Mesnet, Rahle, Sopa, Sürgü, Vurma, Patak, Payanda
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.