Girme kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Girme kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İntisap

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Bütün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Cemi, Cümle, Kamu, Kül, Mecmu, Olanca, Tam, Tamam, Tüm, Yekpare

Haberdarlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak

Artı Uç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anot, Pozitif Elektrot

Donanım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tesisat

Aracılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delalet, Tavassut, Vasıta

Bencillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egoistlik

Öten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazi

Evveller kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden

Tenevvür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak

Katiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlik

Cevahirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu

Berhayat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Yaşayan

Olabilir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabil, Muhtemelen, Mümkün, Olur, Olanaklı

Savaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak

Tor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Ağ, Çekingen, Ham, Toy, Utangaç, Yabani, Görgüsüz, Eğitilmemiş, Yabanıl

Nısıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarı

Sıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Dar, Katı, Sert, Tıkız, Yoğun, Zorlayıcı

Taaccüp Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak

Cenk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Çekişme, Kavga, Savaş, Uğraş

Konkav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçbükey

Canlandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diriltmek, Gayretlendirmek

Eklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlave Etmek, Tamamlamak, Çoğaltmak, Artırmak, Beslemek, Koşmak, Koymak, Ulamak

Musibetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feci

Uygun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı

Sebebiyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz

Yuha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuh

Düzelti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme

Arınmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duru

Müteakiben kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ardından, Sonra, Arkadan

Ağdalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü