Giymek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Giymek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çekmek, Kullanmak, Taşımak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kefaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyet

Muhbir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çuğul, Haberci, Jurnalci, Ele Veren, İhbar Eden

Yeni Baştan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeniden

Araçsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta, Doğrudan Doğruya

Gayrimüstakil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı

Sarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk

Darıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Özlemek, Sağınmak

Noksansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Eksiksiz

Reprodüksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma

Zalimce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız

Engellemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek

Beş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkokul

Bir Tahtada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yekten

Yazar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muharrir, Edip, Kalem, Müellif

Hasep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik

Sızıltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet

Nicelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemiyet, Miktar, Oran, Rakam

Birlikte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraber, Beraberce, Birge, Bir arada, Hep beraber, Yanında, Beraberinde, Bile, Müşterek, Ortaklaşa

Cop kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değnek

Teşvik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteklendirme, Özendirme, Ayartma, Kışkırtma

Vahim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli, Ağır, Ciddi, Korkulu

Hizip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüntü, Deste, Grup, Kısım, Tayfa, Bölük, Klik

Ortaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İştirak, Şeriklik, Şirket

Fevvare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye

Kâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, İş, Kazanç, Menfaat, Meyve, Ticaret, Yarar

Mazot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süt

Kaldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atamak, Çalmak, Çekmek, Feshetmek, Katlanmak, Lağvetmek, Saklamak, Sıyırmak, Taşımak, Tayin Etmek, Toplamak, Yakışmak

Yanlamasına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama

Durdurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Karşılamak, Kesmek

Çökmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Oturuvermek, Basmak, Batmak, Çömelmek, Çürümek, Göçmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü