Hücre kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Hücre kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Göze

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Dayanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek

Define kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömü

Yaşam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ömür, Hayat, Durmuş

Asimilasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzeşme, Özümleme, Eritme

Şöhretsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz

Oturtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koymak

Lahana Sarması kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarma

Sindirim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazım

İftihar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek

Bevliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdrar Yolları Hastalıkları, Üroloji

Dizgici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip

İtinalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özenli

İye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malik, Sahip

Volkanik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağsal, Püskürük

Öldürürcesine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldüresiye

Ayran Ağızlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğaz, Geveze

Tebaalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet

Ayaksilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paspas

Öğrenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Yetişmek

Kuraştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurgu

Razı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Bulan, Benimseyen, İsteyen, Onaşmış, Onaşık

Olanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmkan, İmkân, Mümkünlük, Olabilirlik

Çöküş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnhitat; Yıkılma

Gailesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinç

Islak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Nemli, Yaş

Güç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Bilek, Can, Çetin, Derman, Fer, Hâl, Hız, Kudret, Kuvvet, Mecal, Müşkül, Sarp, Takat, Zor, Efor

Derrake kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ

Kütük Demir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kütük

Korelâsyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgileşim

Destek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahize, Dayak, Dayanak, Kol, Koltuk, Rahle, Takviye, Hamil

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü