Hacet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Hacet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Şergil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haşarı, Yaramaz, Baş Belası

Baraj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Büğet

Talih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Devlet, Devran, Kader, Kısmet, Nasip, Sur, Şans, Uğur, Yıldız

İmge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Hayal, İzlenim, Hülya, İmaj

Bölmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksim Etmek, Pay Etmek, Üleştirmek, Bölüştürmek, Parçalamak, Dağıtmak, Ayırmak, Kesmek

Sadaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardım

Söylenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Çıkışmak, Eleştirmek, Sızlanmak, Yakınmak

Dudukuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Papağan

Kasap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hunhar

Gücendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Yaralamak, Kırmak

Mahremiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizlilik, Mahfilik

Lekelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek

Memat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm

Numune kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Örnek

Tesit Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutlamak

Ulaşım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, Rabıta, Temas, Aktarma, Münakale, Gidiş Geliş

Muntazır Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek

Bedbin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser, Karamsar

Tehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme, Gecikme

Keher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doru

Keniz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cariye

Kitabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazıt

Kahvedan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezve

Seyirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleyici, Temaşabin, Temaşacı

Derece Derece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişik, Tedricen

Felsefe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce Bilim, Hikmet

Yoğurt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katık

Eşref kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pek Kutsal, Çok Onurlu, Çok Şerefli

Azman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmiş, İri, Büyük

Pespayelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü