Hastalıklı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Hastalıklı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sayrılıklı, Çürük, Marazi, Yarım, İğcil, Mariz

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Manyak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Müptela

Ölçüştürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek

Manastır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keşiş Yurdu

Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Çıkarmak, Davranmak, Düzeltmek, Etmek, Gitmek, Görmek, Hareket Etmek, İfa Etmek, Kılmak, Kurmak, Olmak, Onarmak, Tamir Etmek, Tutmak, Uygulamak, Yaratmak, Oldurmak

Rehberlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuzluk

Ast kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alt

Issızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet

Şuur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Us, Bilinç

Göz Tutsağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz Hapsi

Slayt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saydam

Ekenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezra

Aktifleştirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleştirici

Tasriflenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekim

Teslimiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtaatkârlık, Verinme

Tatminkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doyurucu, İkna Edici, Kanaatlendirici, Uygun

Kayıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Geri Dönmek, Nükul Etmek, Rücu Etmek

Küseğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıtkırıldım

Tesit Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutlamak

Geçimsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırgür, Hırıltı, Zıddiyet, Zırıltı

Tabiilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğallık

Pelerin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğindirik, Sırtlık, Harmani

Ünalga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diktafon

Sivilize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygar

Mahsuldar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli

Muahharen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonradan

Komisyoncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arapaycı, Aracı, Simsar

Artı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif, Toplama İşareti, Zait, Fazlalık

Durdurma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevkif

Minkale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İletki

Fevk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Yukarı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü