Hercai kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Hercai kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Değişken, Yeltek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Evvela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkönce, İlkin, Önüç, Önce

Harici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dıştan, Yabancı, Dış

Meşhut Suç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçüstü

İdarei Maslahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluruna Bağlama

Miftah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar

Esas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal

Uyum Sağlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adapte Olmak

Taktik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem, Strateji

Zorba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derebeyi, Baskıcı, Acımasız

Kızışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın

Avadanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demirbaş

Sıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Dar, Katı, Sert, Tıkız, Yoğun, Zorlayıcı

Hoşaflık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük

Muhayyel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayali, Hayal Edilmiş, İmgelenen

Kafiyesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyaksız

Suyuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suzidilara

Uygu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekabül

Acıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acmak

Beceriklilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ustalık, Hünerlilik, Maharetlilik

Tamirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onarman

Harikulade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Eşi Görülmemiş, Çok Güzel

Başkonsolos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi

Emanet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak

Cırcır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fermuar

Pena kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap

Yülümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıraş Etmek

Yaşamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek

Veca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı

Yetişme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelme

İntizamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü