Hissetmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Hissetmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Cali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahte, Yapma, Yapmacık, İçten Gelmeyen

Yağışsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurak

İstinat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak

Savsaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmal Etmek, Ertelemek, Lengitmek, Sallamak, Uğunmak

Kuldur Destesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çete, Şebeke

Milletvekili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mebus, Vekil, Saylav

Pertav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılma, Sıçrama, Hız

Serpmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ekmek, Saçmak, Sepmek, Vermek

Önem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehemmiyet, Hüküm, Yer

Noksansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Eksiksiz

Dikilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Engellemek

Sarahaten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça

Ölümlülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fena

Çiçek Bozuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çopur

Haberli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salıklı, Agâh, Haberdar

Sadece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Hemen, Sade, Yalnız, Ancak, Tekçe

Badana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahek

Ayrıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstisna

Artma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ziyade

Muhafaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saklama, Koruma, Barıma, Kavzama

Sarhoşluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esriklik

Yekûn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplam, Tutar

Nehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irmak

Temel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz

Deruni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten

Zengin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Varsıl, Variyetli, Verimli, Gösterişli, Çok, Bol, Bay, Kibar, Varlı

Klasifikasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölümleme

Kabarma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit

Kırak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı

Güç Kuvvet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hâl

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü