Kötek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kötek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Baston, Dayak, Sopa

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Arşiv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik

Anasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Unsurlar, Ögeler, Elemanlar

Kendi Kendine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden

Takım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Dest, Grup, Küme, Set, Zümre, Ekip, Trup, Tür, Çeşit, Dizge, Sistem

Sözde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güya, Sanki

Döküntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çer Çöp, Değersiz, Enkaz, Kötü, Dökülüp Saçılmış, Ayak Takımı, İndifaat

Şinanay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç, Memnunluk; Cicili Bicili

Gökçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mavi, Semavi, Latif Gökçek

Lasta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığa

Yazıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günahsız, Masum

Abdarlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İfadelilik, Manalılık, Tesirlilik

Sorun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dava, Dert, İş, Mesele, Problem, Sıkıntı, Durum

Fasılasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek

Susturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Gidermek, İlzam Etmek

İnsanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beşeriyet

Kavga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dövüş, Cenk, Hengâme, Hırgür, Hırıltı, Savaş, Çaba, Mücadele

Likidasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye

Ürümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havlamak

Takır Takır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takır Tukur

Alacalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alaca

Ram kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyun, Eğen

İmansızca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızca, Acımasızca

Hapsetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Kapamak, Sınırlamak, Tutuklamak

Ehemniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önem

Korumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak

Gureba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimsesizler

Çakıl Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakıl

İkamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturma, Eğleşme

Çapaçul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılıksız, Hırpani, Pasaklı

Kırlent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanyastığı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü