Külfet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Külfet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sıkıntı, Zorluk, Yorgunluk, Büyük Masraf

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tahrif Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek

Taşak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haya

Konvoy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Bölük, Katar

Yasakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Nöbetçi

Zehirli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağılı

Petek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Radyatör

Sekreter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazman

Komütatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevireç, Çevirici, Anahtar

Haksızca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizce

Bigâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgisiz, Aldırışsız, Yad, Yabancı

Sterilizasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtma

Dönme Kebap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döner

Kılıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süfli

Traktör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Motor

Aksülamel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepki

Sinerji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görevdeşlik, Güç

Salavat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salat

Ağababa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dede, Ata

Binaen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanarak

İçki İçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek

Başmuharrir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar

Kırak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı

Haberleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mektuplaşmak, Telefonlaşmak, Muhabere Etmek, İletişmek

Demirli Beton kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Betonarme

Lot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutam

Fevrî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarım Yamalak

Muganni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı

Kuvertür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü

Tevazu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllülük, Gösterişsizlik

Yaşamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü