Kürsü kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kürsü kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bölüm, Sandalye

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Fingir Fingir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oynak

Çömmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çömelmek

Girinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırtıl

Uzak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irak

Heyhat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazık

Zabit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Subay

Demagoji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demagogluk

Büsbütün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, İyiden İyiye, Sırf, Temelli, Hiç Eksiksiz Olarak, İyice

Cümle Bilgisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi

Mevcut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Var, Var Olan, Bulunan, Birey Tutarı

Bakınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak

Düşüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşük

İz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Bulaşık, Çığır, Delalet, Emare, Eser, Kanıt, Nişan, Yer, İm

Kısaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Kısa

Methal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giriş

Beyinsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akılsız

Sadrazam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan, Başvezir, Sadır

Soyaçekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset, İrsiyet

Meğer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meğerse, Oysa, Oysaki, Sen Deme

Eğer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şayet, Velev

Temin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme

Bağban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahçıvan

Şartlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşullamak

Güreşçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pehlivan

Kesmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak

Kefere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman Olmayanlar, Kafirler

Tura kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuğra

Çandır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Melez, Yaban

Tapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Bulmak

Hıyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Salatalık

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü