Kırıcı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kırıcı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kaba, Gücendirici, Acı, Ağır, Keskin

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Soldurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak

Kımıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek, Deprenmek, Kımıldanmak, Kıpırdamak, Oynamak, Sallanmak

Patchwork kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yama İşi

Tutuklu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevkuf

Mineral kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bileşik, Maden

Rimel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rastık, Maskara

Dalaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırgür

Pek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Dayanıklı, Katı, Sağlam, Sert, Sıkı

Peklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Kabız, İnkıbaz

Otoban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızyolu, Otoyol

İnşa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikmek, Kurmak, Yapmak

Mukavemet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, Dayanak, Dayanma

Ayıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek

Sızlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Sızıldanmak, Vızıldamak, Yakınmak, Dert Yanmak, Şikayet Etmek, Tazallüm Etmek, Şekva Etmek

Aranje kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme

Gümüşbalığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aterina

Tepeden İnme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı

Cafcaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Gösteriş, Şirret

Mümkünlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olanak

Harici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dıştan, Yabancı, Dış

Tıkız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun

Hummalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıtmalı, Sıkı, Yoğun, Ateşli, Sürekli

Onulmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz

Hafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Saklı

Tasım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyas

Dert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık

Ayrımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişik, Farklı

Tükenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Erimek, Geçmek, Sönmek, Hiç Kalmamak, Sona Ermek

Sezon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürem, Mevsim, Dönem

Seçmeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhayyer

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü