Kakınç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kakınç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Öfke

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Caduger kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cadı

Israr Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak

İte Kaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorla

İtiraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Söyleme, Bildirme

Şart kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıt, Koşul

Özendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşvik Etmek, Kulağına Koymak, Kızıştırmak, Teşvik

Epilepsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Sara

Gücük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodur, Kısa

Kader kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Mukadderat, Yazgı, Talih, Devran, Kısmet, Tecelli

Çil Çil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlak

Sakağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ruam

Hububat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahıl

Festival kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanat Gösterisi, Şenlik

Duygulanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassis Olmak

Ağırbaşlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinlik, Dinginlik, Ciddilik, Temkin, Vakar

Sakıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat

Sarkıntı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak

Dipfriz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derin Dondurucu, Donduraç, Buzdolabı, Dondurucu

Yazılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıt

Santra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortayuvarlak, Orta, Merkez

Set kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Grup, Kaş, Seki, Takım, Bağla, Sedir, Çıkıntı, Bölüm

İmtina kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekince, Sakınca, Kaçınma, Feragat, Çekinme

Sifilis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Frengi

Ekmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Nan, Nanıaziz, Kazanç, İş, Ekim Yapmak, Serpmek, Savuşmak, Atlatmak, Aş, Dikmek, Yemek

Alçak Gönüllülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu

Yönetme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdare

Tahriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalama, Kurcalama, Azdırma, İrkiltme

Tanıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat, Beyyine, Delil

Somurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emmek

Yerli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evcil, Taşınamayan, Otokton, İthal Olmayan

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü