Kakırdık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kakırdık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kıkırdak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Alan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meydan, Saha, Düz, Kayran, Düzlük, Vadi, Yer

Mujik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köylü

İrfan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Kültür, Bilik, Anlama

Deformasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçimsizleşme

Kimyager kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimyacı, Nesnebilimci

Bol Bolamat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah

Beğenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rağbet

Kararlaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayin

Çığır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Patika, İz, Keçiyolu, Meslek, Tarz

Arızi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelip Geçici, Eğreti, Dıştan Gelen, Sonradan Olan

Yaya Kaldırımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım

Savlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İddia

Elezer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sadist

Bok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı, Tezek, Kaka, Sıçmık, Güç Durum, Hor Görülen, Tiksinilen

Hisse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pay, Tutam

Ketmenlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapalamak

Komedya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü, Komedi

Güman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaibe, Şans, Zan

Mey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Şarap

Silkmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak

Dürüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek

Stop kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dur

Mutabık Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak

Muhtariyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik, Otonomi

Projeksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzdüşüm, Gösterim, Yansıtma

Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Görmek, Kılmak, Yapmak

Çınka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Telefon

İzin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, Mezuniyet, Müsaade, Onay, Ruhsat

Sadme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Sarsıntı, Tokuşma, Vurma

Çini kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fayans, Kâşı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü