Kapasite kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kapasite kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sığa, Yeti, İmkânlılık, Kabiliyet, Yetenek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Nümayiş Ettirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek

Yeleken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havadar

Ruj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dudaklık

Hulliyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takı

Ara Düzelten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ara Bulucu

Şarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarıldamak

Kapsamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havi Olmak, İhata Etmek, İhtiva Etmek, Şamil Olmak

Yinelenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer

Dolikosefal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzun Kafalı

Heyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurul

Feraset kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Kavrayış, Sezgi, Zekâ

Şaklaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, Dalkavuk, Lağlağıcı, Şen, Güldürücü

Pişkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girgin, Olgun, Sırtık, Utanmaz, Vurdumduymaz, Aldırmaz, Yüzsüz, Alışmış

Aklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün

Müşteki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şikayetçi, Yakınan, Sızlanan

Bir Tahtada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yekten

Yazılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıt

Vıcık Vıcık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıvık

Kritik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Eleştirmek, İncelemek

Demir Hat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu

Sade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Düz, Sadece, Yalın, Yalnız, Gösterişsiz, Şekersiz

Hulasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Kısaca, Kısacası, Fezleke, Sözün Kısası

Gözetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmak, Bakmak, Beklemek, Himaye Etmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak, Kovmak, Sakınmak, Özen Göstermek, Himaye Etmek, Müterakkip Olmak

Pürüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Kusur, Güçlük, Kabarcık, Çıkıntı, Gedik

Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Bulunmak, Çıkmak, Geçmek, Tamamlanmak, Yapmak, Yetişmek

Kemal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgunluk, Yetkinlik, Erginlik, Eksiksizlik

İzan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış

Fermuar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz

Elyaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lifler, Teller

İrtica kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gericilik, Kaytaklık

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü