Kavga Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kavga Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çatışmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Pansuman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Sarık

Fon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dipyüz, Alt, Görüntü, Kaynak

Öksüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anası Olmayan, Kimsesiz, Yetim

Abuk Sabuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Subuk

Çokluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Çoğul, Çoğunluk, Deniz, Ekseriyet, Galebe, Kesafet, Yağmur, Çok Kez, Çoğun, Ekseriya

İnsanoğlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beşer, İnsan

Zıbarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Gebermek; Uyumak, Sızmak

İskelet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Kuru, Kemik Çatısı, Teşrih

Ayna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözgü, Mirat, Yansıtaç, Güzgü

Azılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azgın, Yaramaz, Korkunç

Ayçiçeği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günebakan, Gündöndü

Efkârsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız

Donanımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli

Anlamdaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı, Müteradif, Sinonim

Merhametli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vicdanlı, Acıyan, Müsamahakâr

Kullanıvermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak

Söze Bakan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal

Teşkil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek

Küreken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey

Çekinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt

Kalkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Davranmak, Girişmek, Havalanmak, Kabarmak, Taşınmak, Uçmak, Yeltenmek

Şahadetname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Lisans Belgesi, Belge

Hoparlör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sesucaltan

Harika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Mükemmel, Tam, Ülküsel, Tansık, Eksiksiz, Kusursuz

Lakırdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu

Kaşındırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Isırmak, Yemek

Reaksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepki, Tepkime

İmaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayır Evi

Safderun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saf

Moruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, Baba, İhtiyar, Koca

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü