Ketum kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Ketum kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ağzı Sıkı, Sırlı, Ağzı Pek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Boy Bos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Kesim

Kentsoylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burjuva

Pist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meydanca

Özgürlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hürriyet, Erkinlik

Lahza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı An, Göz Kırpımı

İm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Eser, Gösterge, İşaret, Telmih, Belirti, İz

Kestirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kese

İhtilaç Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak

İhata Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çevirmek, Havi Olmak, Kapsamak, Kavramak, Kuşatmak, Sarmak

Hacet Yeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet

Âdem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adam, İnsan, İnsanoğlu

Aşçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahçı, Aşpaz, Lokanta

Sosyoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilim

Sehiv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanılgı, Yanlış

Hiza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrultu, Cerge, Sıra, Düzlük

Antre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giriş, Girek

Bozyel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lodos

Yetirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tamamlamak

Küf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pas

Zübde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz

Genelleştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamim

Bariz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirgin, Açık, Göze Çarpan

Refakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşlik, Yoldaşlık, Arkadaşlık

Vehim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kurgu, Evham

İnce Yapılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Zayıf

İzin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, Mezuniyet, Müsaade, Onay, Ruhsat

Satıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayi, Tüccar, Esnaf

Cırnaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak

Milletlerarası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası

Hasta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayrı, Kesel, Parasız, Pestil, Rahatsız, Züğürt

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü