Kim kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kim kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ki

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Ekolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankılı

Kıskançlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak

Taraftar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak

Bulunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşmek, Gezmek, Olmak, Yatmak

Bilgisayar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kompüter, Elektronik Beyin

Kalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Geçmek, Konaklamak, Konmak, Oturmak, Tutmak, Yaşamak, Yetinmek

Tutkun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmış, Bağlı, Düşkün, Hasta, Mecbur, Meftun, Yangın

Gümüşbalığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aterina

Münharif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık

Sınaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat

Tefeyyüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme

Dağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Nişan

Kafa İçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafatası

Tedvin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek

Battal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşe Yaramaz, Kullanılmaz, Alışılandan Büyük

Sarkıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damla Taş, Stalaktit

Şifahen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağızdan, Sözle

Âcizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksizlik, Güçsüzlük

Cemetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Bir Araya Getirmek

Düşünür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Mütefekkir

Yemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aş, Yemek Yeme, Yiyecek, Taam, Ekmek, Batmak, Çizmek, Dalamak, Delmek, Harcamak, Isırmak, Kemirmek, Lokma, Mahvetmek, Oymak, Tüketmek, Aşındırmak, Bitirmek

Sakametli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü

Âlâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Fevkalâde, Pek İyi, Güzel

Tuhafiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerçi

Kohumbazlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak

Yahudi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Musevi

Lehçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyalekt, Ağgan

Melal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Hüzün, Usanç, Üzüntü

Argıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçit, Dağ Geçidi, Boğaz, Dağ Boğazı, Derbent

Yayımcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Naşir, Tabi

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü