Kolayca kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kolayca kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kolaylıkla, Kolay

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

İthalatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dış alımcı

Negatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksi, Menfi, Olumsuz, Eksi yük

Çarliston Marka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Antika

Karşılaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salıştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek

Süyek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Safiha, Cebire

Tüh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazıklar Olsun

Etüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırma, İnceleme, Mütalaa, Müzakere, Ek Çalışma, Ek Ders

Şüphe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Şaibe, Şek, İşkil

Refika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zevce, Eş, Karı

Memişhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet

Selef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncel

Tabiatçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğacılık

Koruyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafız

Yanılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata Etmek, Kusur Etmek, Aldanmak, Atlamak, Sürçmek, Hataya Düşmek

Mukavva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karton, Kapak

Mersiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Sagu

Bağlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Sınırlı, Sadık, Asılı, Kapalı, Mecbur

Parçalanmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün

Avratbaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın, Hovarda, Zampara

Keçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnatçılık

Tasannu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapmacık

Vitalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirimselcilik

Sarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak

Amortisör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz

Meddücezir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit

Şeytanca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeytani

Çabukluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezlik, İvedi, Sürat, Hız

Haberleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mektuplaşmak, Telefonlaşmak, Muhabere Etmek, İletişmek

Batın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karın, Göbek, Kuşak, Üren, Döl, Nesil, Gömlek

En kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arz, İşaret

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü